0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

6 Şubat’ta Kahramanmaraş merkezli meydana gelen depremlerin ardından binlerce kişinin göç ettiği Mersin, depremzedelerin adeta yuvası oldu. Her kurum elinden geleni yaptı fakat bir kuruma farklı bakıyorum. Gençlik ve Spor Bakanlığı’na bağlı yurt ve kamplarda 15 bin depremzede misafir edilirken, her türlü ihtiyaçları karşılandı ve halen de karşılanmaya devam ediyor. Ailelerin çocukları için yurtlarda ana sınıfı, Mersin Üniversitesinde ise ilkokul, ortaokul ve lise sınıfları açılırken, bu süreçte psiko-sosyal destek de veriliyor.

Mersin, tüm birimleriyle deprem bölgesine ve depremzedelere destek vermeye devam ediyor. Bu desteklerin başında malumunuz konaklama hizmetleri geliyor. Gerek valiliğimiz gerekse de belediyelerin hazırladığı yerlerde depremzede vatandaşların konaklaması ile ihtiyaçları bir bir karşılanıyor. Özellikle Gençlik ve Spor Bakanlığı’na bağlı Mersin’deki yurt ve kamplarda 15 bin depremzede misafir ediliyor. Mersin Gençlik ve Spor İl Müdürü Ökkeş Demir de Kredi Yurtlar Kurumu’nun Yurtlarına yerleştirilen depremzedeleri sık sık ziyaret ederek, onlarla sohbet ediyor adeta devletin şefkatli yüzünü depremzedelere unutturmuyor. Yaşama bakış açısını durma vakti değil, deprem şehitlerinin acısını içerisinde yaşayarak , insanlara faydalı olabilmek için her zaman hazır kıta bir şeyler yapma gayreti içinde olduğuna şahsen ben şahidim tüm kentte bunu gördü.

Göreve geldiği günden bu yana durmak nedir bilmeyen devletin şefkat ve merhamet elini milletinin sevgisiyle buluşturan ve kentin gönlünde özellikle spor camiasın da müstesna bir yer edinen örnek kişilikli  müdürümüz kimse bilmez ama depremde kız kardeşini kaybetti, acısını yüreğine basarak ilk günden bu yana görevinin başında olarak depremzedelerin her zaman yanında yer aldı.

Milletimizin özlediği yönetenler ve yönetilenlere dair insan ve idareci tarifini Nurettin Topçu ne de güzel özetlemiş; 

“Tarih, şuur ve gaye birliği içinde, aynı dili sevmiş, aynı imana sahip olmuş, bedenini ruhuyla anlaştırmış ve onun iradesiyle düzenlenmiş olan ahenk kaidelerine sarılmış, toprağı kanla sulanmış, genci ihtiyarına itaatli, ferdi devletine minnettar, devleti halkına şefkatli, Allah hâkimiyetine hep birlikte teşne bir büyük sevgiyle hep birlikte âşık, gökleri dua, toprağı secde kokan bu vatana hep birlikte bağlı bir toplum bir millet!

Yönetenler kısmını teşkil eden bürokrasi, “Önce ben” yerine, “Devletim adına önce milletimiz” demedikçe, bürokratik oligarşi millet iradesine karşı yapıcı ve kuşatıcı olamaz. 

Oysa devletin millet için olması, idarenin millet emrinde olması demektir. Yönetimin sağlıklı işlemesi ve başarısı, milletten göreceği destek ve katılıma bağlıdır. Bu memlekette yaşayanlar olarak sizden razıyız sevgili müdürüm, iyi ki varsın iyi ki seni tanımışız yazacak çok şey var da inandığımız din bize;