ASGARİ ÜCRET ÜZERİNE

0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

Sayın Erdoğan geçtiğimiz gün 2023 yılı için net asgari ücreti 8 bin 506 TL olarak açıkladı. İşçi temsilcileri açıklanan bu rakamı yaşam koşullarına göre yetersiz bulurken, işveren temsilcileri de yeterli   destek  sağlanmazsa  bu rakamın işsizliğe neden olacağını belirtti. İşçi sendikalarının açıklamış olduğu açlık-yoksulluk araştırmaları asgari ücretin daha şimdiden, çalışanların eline geçmeden açlık sınırının altına düştüğünü ortaya koyuyor.

2022 Aralık ayına ilişkin açlık ve yoksulluk sınırı araştırmasını yayınlayan bazı sendikalar 4 kişilik bir ailenin aylık gıda harcamasını kapsayan açlık sınırı Kasım ayında 8 bin 657 TL iken, Aralık ayında 9 bin 59 TL’ye yükseldi. Bir ailenin aylık kira, fatura, eğitim, sağlık, giyim gibi tüm harcamalarını kapsayan yoksulluk sınırı ise Kasım’da 25 bin 422 bin TL iken, Aralık ayında 26 bin 124 TL’ye ulaştı. Açlık sınırının 9 bin lirayı, yoksulluk sınırının ise 26 bin lirayı aştığı Aralık ayında, belirlenen  8 bin 506 liralık asgari ücret, açlık sınırının 559 lira, yoksulluk sınırının ise 17 bin 624 lira altında kaldı. Görüldüğü gibi ülkemizde 4 kişilik bir işçi ailesinin aylık geliri durumunda olan asgari ücret, bu ailenin minimum yaşam maliyeti olan yoksulluk sınırının 3’te 1’i seviyesinde kaldı.

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin, katıldığı bir TV programında asgari ücret süreciyle ilgili ilginç açıklamalarda bulundu. Bakan Bilgin, asgari ücret görüşmeleri sırasında işçi sendikaları başkanlarının kendisine, “8 bin liranın çok üzerinde çıkmayın” dediklerini öne sürdü. Bilgin, konuşmasında şunları söyledi: “Ben bütün sendikalarla görüştüm. İşçi sendikaları başkanlarının taleplerini aldım. Bana gelen en önemli şey şu. Dediler ki; ‘Siz, 8 bin liranın ne kadar üzerinde asgari ücret verirseniz biz o kadar zor durumda kalırız’ dediler. Çünkü ‘Bizim toplu sözleşmelerde aldığımız ücreti aşmanızı istemiyoruz, o zaman sendikalar fonksiyonsuz hale gelirler.’ Bunu ilk defa söylüyorum, ‘8 binin çok üzerine çıkmayın’ dediler.” Bakan Bilgin bu iddialarda bulundu ama işçi sendikalarının basına yansıyan asgari ücret teklifleri bu şekilde değildi. DİSK, asgari ücret talebini net 13 bin 200 TL olarak açıklamıştı. Asgari Ücret Komisyonu’nda işçileri temsil eden Türk-İş’in genel başkanı Ergün Atalay ise,  masaya  otururken  kırmızı  çizgilerinin açlık sınırı olduğunu belirtmiş fakat son toplantıda “2023 yılı için Türk-İş’in asgari ücret teklifi net 9 bin TL. Verirlerse masaya oturup imzalarız, vermezlerse o meselenin içerisinde olmayız” demişti. Hak-İş bile asgari ücret beklentisini 10 bin TL olarak duyurmuştu . Hak- iş bile derken hükümete yakınlığı ile bildiğimiz yapıdan dolayı özellikle bile dedim.

Kiraların yükseldiği, faturaların ödenemeyecek noktalara geldiği, mutfak ve diğer harcamalara hemen hemen hiçbir paranın kalmadığı bir ekonomik ortamda işçilerin 8 bin 506 TL’lik yetersiz bir asgari ücretten nasıl memnun olacakları inanın merak konusu. Tabi ki çözümün nedir diye soranlar olacaktır çok kolay ivedi bir şekilde üretim ekonomisine geçilmesi gerekmektedir. Aksi halde ne kadar maaşlar artsa da kazanan enflasyon olacaktır.

Türkiye’de üreticiler haksız rekabet ile karşı karşıya, pandemi sürecinde yükselen navlun fiyatları, Uzak Doğu’da üretimin aksaması gibi nedenlerle Türkiye’de üreticiler parlayan bir yıldız gibiydi. Ancak son dönemlerde Türkiye’de durum değişmeye başladı. Türkiye’deki üreticilere hem yurt içi, hem de yurt dışına ihracat için gelen siparişlerin yönü yeniden Uzak Doğu’ya kaymaya başladı. Son dönemlerde Türkiye’ye gelen siparişlerin çoğunu alan ülke ise Çin oluyor.

Yerli  üreticilerimiz ise artan maliyetlerden dolayı üretimden kaçıyor ciddi bir tarım-hayvancılık politikası artık olmazsa olmazlarımız arasındadır.